Virgina Woolf’tan Yazmak / Yazarlık Üzerine Notlar
Virgina Woolf'tan Yazmak / Yazarlık Üzerine Notlar
Yazarlar diğer insanlara göre gerçeğe daha yakın bir hayat sürerler.
Yazar olarak zihnimizi temizlemek ve hayal gücümüzün bilinçaltı dünyamızın sarp kayalıkları arasındaki boşluk ve çatlakları doldurmasına izin vermek zorundayız.
Sadece yazın. Saçmalayabildiğiniz kadar saçmalayın. Aptal olun, duygusal olun. İçinizden gelen her sese kulak verin. Dilbilgisi kurallarını, edebi ön kabulleri ve söz dizimine dayalı kuralları boş verin. Kırıp, dökün, devirin. Kendi keşfiniz olsun olmasın, her türlü kelimeyi kullanın. Nazım veya nesir biçiminde ya da aklınıza gelen abuk sabuk, anlamsız sözlerle oluşturduğunuz gelişigüzel metinlerle öfkelenin, sevinin, alay edin. Ta ki yazmayı öğrenene kadar…
Yazarlar son derece hassastırlar, her birinin farklı hassasiyetleri vardır.
Kurmacanın kurallarını kimse bilemez. Bu yolda sadece içgüdülerimize güvenebiliriz.
Yürümeyi alışkanlık haline getirin. Bu size huzur verir, yatıştırır. Düşüncelerinizi tazelemenizi sağlar. Algılarınız açılınca hızla bir şeyler şekillenmeye başlar zihninizde.
Yürümek aynı zamanda esaslı bir hikâye örneği hatırlamanıza da yardımcı olur. Yol boyunca cümleler kurarak dolaşın.
Kendi sebepleriniz olmalı ki kendi sonuçlarına ulaşabilesiniz.
Özgürlük bir okurun sahip olabileceği en önemli bir niteliktir.
En güçlü denemelerin özünde, hayal gücünün kuvvetli ışığı vardır. Bu ışıkla dehanın sınırları aydınlanır, eksiklik ve kusurlarına rağmen, şiir ruhuna sahip bir yazı ortaya çıkar.
Bir başka yazarın yazdıklarını kendi yazacaklarınızdan önce, bir ısınma turu şeklinde görerek okumak gibisi yoktur.
Her gün yazın, özgürce yazın, ama daima büyük yazarların eserleriyle mukayese edin yazdıklarınızı.
Başkalarının iyi yazmaya dair fikirlerini benimseyip ona göre yazmak en alçakça ihanettir. Kendiniz olmak her şeyden daha mühimdir.